MİRAS HUKUKUNDA VASİYETNAME
Vasiyetname, miras bırakanın ölümünden sonra gerçekleşmesini dilediği ve çoğunlukla malvarlığına dair son isteklerini beyan etmesidir. Türk Hukuku’nda; vasiyetnamelere geçerlilik tanınsa dahi, bazı durumlarda bazı kişilerin malvarlığı üzerinde saklı payları oldukları kabul edilmiş ve vasiyetname ile malvarlığı başka kişilere bırakılsa dahi bu kişilere saklı payları oranında miras üzerinden hak talebinde bulunma hakkı tanınmıştır. Bu kişiler Türk Medeni Kanunu’nun 506. Maddesine göre eş, altsoy ve anne ile babadır. Kardeşlerin saklı pay hakkı, 2007 yılına kadar bulunmakta iken; bu tarihten sonra yapılan değişiklik ile kardeşlerin saklı pay hakkı kaldırılmıştır. Dolayısıyla; tarafların birbirleri lehine vasiyetname düzenlemeleri halinde, saklı pay hakkı sahibi bir mirasçı mevcut değilse, sonrasında malvarlığına dair bir hak talebinde de bulunulması mümkün değildir.

1- Vasiyetname Düzenleme Koşulları:
Vasiyetname yaparken uyulması gereken kanuni şekil şartları mevcuttur. Tüm vasiyetname türleri için ayırt etme gücüne sahip olmak ve on beş yaşını doldurmuş olmak kanuni bir zorunluluktur. Düzenlenecek olan vasiyetnamede vasiyet edilecek tüm taşınır/taşınmaz bilgilerinin açıkça belirtilmesi koşulu mevcuttur.
Türk Medeni Kanun’a göre üç şekilde vasiyetname yapılabilir:
- Resmi vasiyetname (MK m.532-537),
- El yazılı vasiyetname (MK m.538),
- Sözlü vasiyetname (MK m.539-341).
En güvenilir yol olarak resmi vasiyetname düzenlenmesi, vasiyetnamenin saklanması ve olası ölüm durumunda açılması bakımından önerilmektedir.
2- Resmi Vasiyetname
Resmi vasiyetname, resmi memur tarafından iki tanığın katılmasıyla düzenlenir. Vasiyetnameyi düzenleyecek resmi memur; Sulh hakimi, noter veya kanunda kendisine yetki verilmiş diğer bir görevli olabilir. Ancak kanunda sayılan bazı kişiler vasiyetnamenin hazırlanmasında resmi görevli memur veya tanık olarak bulunamazlar. Bunlar;
- Fiil ehliyeti bulunmayanlar,
- Kamu hizmetinden yasaklılar,
- Okur-yazar olmayanlar,
- Miras bırakanın eşi, alt ve üst soy kan hısımları, kardeşleri, bunların eşleridir (MK. m. 536).
Resmi vasiyetnamenin, sulh mahkemesi hakimi tarafından düzenlenebileceği öngörülmüşse de, adli tatilde olunması ve işlemlerin en kısa sürede tamamlanması bakımından noterlikçe düzenlenmesi önerilmektedir.
Resmi vasiyetnamede; vasiyetçi son arzularını yazılı veya sözlü olarak resmi memura bildirir. Resmi memur bu arzuları içeren vasiyetnameyi hazırlar ve okuması için vasiyetçiye verir. Vasiyetname okunduktan sonra uygun bulunursa vasiyet eden tarafından imzalanır. Resmi memur da tarih koyarak kendisi imzalar (MK m.533). Tarih, vasiyetnamenin geçerlilik şartıdır. İmzalanmadan önce vasiyet eden tarafından okunması da vasiyetnamenin geçerlilik şartıdır. Vasiyetnameye tarih atılıp imzalandıktan sonra vasiyet eden vasiyetnameyi okuduğunu, bunun son arzularını içerdiğini memur huzurunda iki tanığa söyler. Tanıklar da bu beyanın kendi önlerinde yapıldığını ve vasiyet edenin tasarrufa ehil olduğunu vasiyetnameye yazarak altını imzalarlar. Bu işlem de vasiyetnamenin geçerlilik şartıdır. Tüm bu işlemlerin aynı zaman diliminde, yani önemli bir aralık girmeden tek bir işlem gibi yapılması gerekir.
3- El Yazılı Vasiyetname
Miras bırakan tarafından tüm metnin el yazısı ile yazıldığı ve imzalandığı vasiyetname türüdür. Bilgisayar çıktısı alarak altına imza atılması halinde vasiyetname geçersiz olacaktır. Bu tür için vasiyetname tarihi bulunması zorunlu olup tarihin de el yazısı ile atılması gerekmektedir.
4- Sözlü Vasiyetname
Bu tür vasiyetname istisnai niteliktedir. Sözlü vasiyetname yapılmasına ancak yakın ölüm tehlikesi, ulaşımın kesilmesi, hastalık, savaş gibi olağanüstü durumlarda kanunen izin verilmiştir. Bu gibi olağanüstü durumların varlığında ve yine de resmi veya el yazılı vasiyetname düzenleme imkanı bulunmaması halinde vasiyet etmek istediği hususları iki tanığa açıklamak ve onları vasiyetnameyi yazmak veya yazdırmak üzere görevlendirmek suretiyle sözlü vasiyetname yapılması mümkündür. Ancak miras bırakanın sonradan el yazılı veya resmi vasiyetname yapma imkânı doğduysa bu tarihten itibaren bir ay geçince sözlü vasiyetname hükümden düşmektedir.
5- Ortak Vasiyetname
Ortak vasiyetname, birden çok miras bırakanın ölümlerinden sonra hüküm ifade etmesi için malvarlıkları üzerinde birlikte yaptıkları tek taraflı tasarruflardır. Bu tip vasiyetnameler hakkında Türk/İsviçre Hukukunda herhangi bir düzenleme yoktur. Ancak Alman Medeni Kanununun 2265. maddesi eşlerin son arzularını ortak bir şekilde açıklayabileceğini düzenlemiştir. Türk Medeni Kanunu’nda ortak vasiyetnameye ilişkin bir düzenlemenin olmaması sebebiyle bu tip vasiyetnamelerin nasıl bir değerlendirmeye tabi tutulacağı öğretide tartışmalıdır. Ortak vasiyetnamelerin Türk/İsviçre Medeni Kanunlarında düzenlenmemiş olması sebebiyle bir görüşe göre ortak düzenlenen vasiyetnameler geçersizdir. Bu nedenle öğretide tartışmalı olan ortak vasiyetname düzenlenmesindense, bu riski bertaraf edecek şekilde bağımsız iki ayrı resmi vasiyetname düzenlenmesi önerilmektedir.
6- Şarta Bağlı Vasiyetname
Kanun hükmüne göre vasiyetnamenin şarta bağlanması mümkündür. Ancak bu şartın kamu düzenine ve genel ahlak kurallarına aykırı olmaması gerekir. Eklenen şart gerçekleştiğinde vasiyetnamedeki ölüme bağlı tasarruflar hüküm bulacaktır.